Zülfü Livaneli, Akbelen’de ağaç kesmeye direnenlere destek oldu
HABER: EMRE SERCAN IKE – Kamera: MEHMET MEHMETLİOĞLU
Sanatçı Zülfü Livaneli Akbelen’de ağaçların kesilmesine direnen köylülere ve çevrecilere destek verdi. Karlı Kayın Ormanı’nda müziğiyle karşılanan Livaneli, “Bütün bu katliamlar, yangınlar… Hepsinin tek sebebi var. Kahrolsun kar hırsı. İnsanlar aç. Milyarlarına milyarlar koyacaklar. .Onların da ihtiyacı yok ama bu sadece inat.Bunu halkla birlikte bilsinler.”İmkansız. Muhtemelen şu anda direnebilirler ama bu ağaçlar yeniden çiçek açacak, bu insanlar yine türkülerini söyleyecekler, yanlarından geçecekler ve arkalarından bir ezan okunmayacak. Lanetlenecekler. Ancak buradaki onurlu direnişiniz her zaman anılacaktır” dedi.
Sanatçı Zülfü Livaneli YK Enerji’nin Muğla’nın Milas ilçesindeki maden sahasını genişletmek için 5 gün boyunca ağaçları kestiği Akbelen Ormanı’nda nöbet tutan çevrecilere ve İkizköy halkına destek oldu. Zülfü Livaneli’yi köylüler ve çevreciler Karlı Kayın Ormanı şarkısını söyleyerek karşıladı. Livaneli çevrecilere eşlik etti. Livaneli şunları söyledi:
“Size saygılarımı sunmaya geldim. Çok saygın bir iş yapıyorsunuz. Ülkemizin ormanlarını, doğasını, onurunu ve onurunu korumak için buradasınız. Türkiye insanı olarak, dünyanın ilerici insanları olarak, herkes seninle onur duyuyor.sizleri en derin saygılarımızla selamlıyoruz.
Bütün bu katliamlar, yangınlar; Doğanın istikrarsızlaşması, dünyanın ısınması, fiyatların artması, insanların zulme uğraması ve bu ormanlara el konulması… Bunların hepsi tek bir nedene bağlanıyor. Kahretsin, kar hırsı. İnsanlar bakıyor. Milyarlarına milyarlar koyacaklar. İhtiyaçları da yok… Ama bu sadece inat.
Halkla inatlaşmayacağını bilsinler. Mümkün değil. Şu anda muhtemelen direnebilirler ama bu ağaçlar yeniden yeşerir, bu insanlar yine türkülerini söyler, vefat ederler ve arkalarında namaz kılan kimse yoktur. Lanetlenerek harcamak. Ancak buradaki onurlu direnişiniz her zaman anılacaktır.”
İkizköy’den Necla Işık şunları söyledi:
“Burada büyük bir musibetle karşı karşıyayız. Dört yıldır sözümüzü dinleyemedik. Toprak, hava, su dedik. Başka bir şey istemiyoruz dedik. Orman, tabiat dedik. tüm canlılar için insanca bir yaşam istiyoruz dedik çok bir şey istemedik adaletsizliği gördünüz sabah 06:00 da nöbet alanını ablukaya aldılar arkadaşlarımızın tepesine dikildiler… başladı o ağaçları devirdiler gözümüzün içine bakıp aldılar götürdüler bitmeyecek mücadele bitmeyecek inadına hayatın ve doğanın yanında olacağız… son ağaç kalana kadar , Asıl mesele burayı madene çevirmemek Mücadele şimdi başlıyor.Beş yıl sonra burası böyle kalırsa kendini yeniler.Ve buradaki herkese, bütün sanatçılara… Borcumuz var. Atatürk, burada yatan şehitlerimize.Dört yıldır burası vatandır dedik.Şöhreti seven koşarak gelir buraya…Öleceksek onurumuzla öleceğiz.”
Livaneli, Işık’a şu yanıtı verdi:
“Yaşanacak… Bizim ormanlarımız da yaşayacak. Çünkü bu kadim diyarda her ağaç bir topraktır. Dostlarımız Karlı Kayın Ormanı’nı söylerler. Nazım Hikmet bu şiiri 1950’lerde Moskova Ormanları’nda dolaşırken yazmıştı. Ben yazdım. 1970’lerde İsveç Ormanları’nda gezinirken o ormanlar duruyor. O bölgenin hükümetleri, zenginleri, devletleri o ormanlara dokunmuyor. Gecelerini gündüzlerini bizim Akbelen Karabelen’imizi yapmak için harcamışlar, sesleniyoruz. hepsine.Bu zerre kadar vicdan,akıl,insanlar sevgisi varsa,en ufak bir şeref varsa kesilsin.Nedir bu,burada ne yapacaksın,kömüre mi çevireceksin?”
